Nasıl bilmiyorum, kuşun gergin, sinirli falan olduğunu sezdim. Sanki beni bekliyordu ve ben bir şekilde onu engelliyordum. Tüm bunlar aklımdan geçerken kuşun büyüklüğü ve gözlerimin içine çakılmışlığı beni tedirginlikten soğuk soğuk terletmeye başlamıştı.
Doğrulup oturarak daha iyi anlamaya karar verdiğimde kuşun titremeye başladığını farkettim. Ancak birkaç saniye için oturur pozisyonda uyanmışlığımı ve içinde bulunduğum durumu hazmetmeye başlamışken kuş iyice çıldırmıştı. Çivi gibi bastığı yerde sabit olmasına rağmen titremeden öteye geçmiş ve normal bir kuşun iskelet özelliklerinin müsaade etmesinin imkânsız olduğunu düşündüğüm inanılmaz kanat hareketleri yapmaya başlamıştı. Kanatları hala arkasında olmakla birlikte onları her açıda, hem yanyana, hem çapraz olarak dehşet verici bir hızda üstüste getiriyordu. Kanatlarını küresel bir hareket alanında gözün seçemeyeceği hızda ve rastgelelikle hareket ettiriyordu. Tüm bunları şaşkınlıkla izlerken her bir saniyede belki 20 kez bunların rüyamı yoksa gerçek mi olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Alnımda acıtmayan ancak esaslı bir tokat duygusu hissettikten sonra bunu araştırmaktan vazgeçmiştim. Kuş tek bir saniye içerisinde çıldırmış hareketine son verip, yarım metre uzaklaşmış, hızlanarak bana doğru gelmiş, kesinlikle kasti bir şekilde alnıma doğru uçmuş ve çarpmıştı. Kucağıma düşmüş olacağını tahmin ederken O çoktan toparlanmış, yerine dönmüş ve sanki yarım saattir önceki noktasında beni bekliyordu.
Sonra Arşimet'in banyodan sıçrayışı gibi bir duygu, panik, heyecan ve sevinçle, evet kesinlikle sevinçle hatırladım. Bu, daha önce gördüğüm, nasılsa unuttuğum, yastığıma yuva yapan kuştu. Bu O muhabbet kuşuydu. Bedenimin yorgan altında kalan kısımları terden su olmuştu. Sanki bir saattir yatakta, aynı oturur pozisyonumu bozmadan korkuyla olanlara seyirci kalıyordum. En sonunda anlamıştım. Kafamı ve üst gövdemi uysal bir şekilde sağa yatırdım önce, sonra yavaşça yorganın içinden sıyrılıp yataktan dışarı çıktım.
Ayakta "peki ya şimdi" bekleyişim sadece birkaç saniye sürmüştü. Kuş yerinden ayrıldı ve yastığımın altına, yuvasına girdi. Gözlerim dolarak izledim.
Evren
bloguma ziyaretiniz için teşekkürler, yazımı beğenmenize sevindim, bloguma nereden ulaştınız? ben de sizin blogu keşfetmiş oldum, sevgiler.
YanıtlaSil