Hepinizle konuşmak istediğim çok fazla şey var.
Ancak iş-ev-para dünyalarımız çok daha gerçek ve somut duruyor öyle değil mi? Hatta onu da geçtim, dizilerdeki sanal trajedilerle; yapma keder, şeref, onur, milliyetçilik ve namus hikayeleriyle kafa boşaltıp dinlendiğinizi sanıyorsunuz her akşam. Çekirdekler, pijamalar, kahveler... Bir merasim gibi hazırlanıyorsunuz acı çekmeye. Dahası bir de yeni tüketip almak isteyeceklerinizle dolduruluyor beyinleriniz. Dizi araları reklamlar değil dizilerin kendisi tüm arzu, ihtiyaç ve acizlik duygularınızı programlıyor. Maneviyatınız su buharı kadar bile elle tutulur değil öyle ya?
Dünyanın çeşitli yerlerinde verilen fikir ve hak savaşları, astronomik olaylar, saklanan enerji ve teknoloji gerçekleri, doğa gizemleri, göklerde uçan dünyadan olmayan ziyaretçiler ve hatta dünya içinde yükselmiş 5.boyut insanlara ev sahipliği yapan iç bükey bir başka dünya daha olduğu gerçeği. Hiç biri umrunuzda değil. Bunlar en çok iyi bir bilimkurgu senaryosu olabilir öyle değil mi? Çünkü evrende bir tek insan var ve sadece o düşünmekte ve üretmektedir. Bilmez misiniz sadece sonsuz evrendeki sonsuz potansiyellerden ortak bilgiyi çekensiniz.
Hepinizle konuşmak istediğim çok fazla şey var.
Tecavüz izlemekten bile zevk alır oldunuz. Oysa siz de bir kadından doğdunuz ve O'na anne dediniz. Tamamen özgür olduğunuzu sanan, mükemmel şekilde yönlendirilen, sevdiklerinize bile vakit ayıramayan, zevkler ve gerçek eğlenceden bahsedemeyecek, boğazınıza kadar yoğun ve başı belada ucube robotlarsınız.
Ayrıştınız, kopup bölündünüz. Devletlerin oyunlarını anlamıyorsunuz. Bir topluma düşman oluşunuzu doğduğunuz yer ya da oranın liderleri belirliyorsa bu düşmanlıkta size ait olan ne var? Sonu yok! Mantığı yok! Mesneti yok! Birbirinizi yiyip bitirmek, kendinizi birbirinize öldürtmek için, sürekli kaosu tesis etmek için oyuna geliyorsunuz. Dünya'da tek bir insan ırkı vardır!
Tanrı/Allah'ı bile sevgi ile değil tehditkâr bir korku ve cezalandırmasıyla anarsınız. Annenin çocuğuna olan koşulsuz sevgi ve şefkatine bakarak bile Tanrı'yı tahayyül edemez oldunuz. Böylece sevmek bakımından kendinizi korktuğunuz Tanrı'dan üstün yaparsınız, farketmez misiniz? Hiç düşünmez, sorgulamaz mısınız?
Hepinizle konuşmak istediğim çok fazla şey var.
Ancak telefonlar sıkıcı, parmaklar yavaş, yollar boş. Konuşamıyoruz. Arabalar tek kişi gidip geliyor. Evlerde söz TV'nin. Silahlar patlıyor, yaşlar akıyor. Dövenle hınç alıyorsunuz, dövülenle ciğeriniz yanıyor. Bir kahraman lideri oynuyorsunuz, bir yenik zavallıyı. Kâh savunuyor, kâh saldırıyorsunuz.
Hepinizle konuşmak istediğim daha çok şey var. Lâkin dilim vamıyor!
İhanet ve nankörlüğün en büyüğü zamana ve size sunulan yaşama fırsatına yapılandır.
İhanet ve nankörlüğün en büyüğü zamana ve size sunulan yaşama fırsatına yapılandır.
ruhuna sağlık, kalemine sağlık...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Orçun.
YanıtlaSilçok güzel bir yazı teşekkürler mehmet gürcan
YanıtlaSilİşten eve geliyorlar ve Tv'nin başına geçiyorlar.İş yerinde bu kadar yorulduktan sonra hobileri dizi izlemek mi oluyor!Gerçeği herkes biliyor.Herşeyin berbat olduğu derinlerde biliyoruz.Ama içte ve dışta mücadele etmek zor geliyor.Yatırım yaptığımız şeylere devam ediyoruz.Sistemin savunucuları,askerleri oluyoruz.Güzel bir içini dökme,teşekkürler.
YanıtlaSil