Doğrudan erişimine sahip olmadığınız hiçbir şeye tamamen inanmayın ve hakkında nihai bir karar vermeyin. Açık ve esnek kalın. Bu yeniye, gelişime ve öğrenmeye açıklıktır.
- Uzayımız, gezegenler ve yıldızlar gibi erişimine sahip olmadığımız şeyler hakkında söylenen, gösterilen ve bilinen herşey, neredeyse tamamen yalan olabilir. Bizler göremeyeceğimiz kadar büyük bir organizmanın yaşayan bir parçası da olabiliriz. Sizin varlığınızdan haberi olmayan, onlar olmadan sindirim yapamayacağınız bağırsaklarınızdaki bakteriler gibi. Gezegenlerin belki tümünde hayat da olabilir. Ancak bu hayat başka bir boyutta yaşam sürüyor olabilir. Balığın dünyası da denizlerdir ama asıl dünya bundan çok daha fazlasıdır. BALIK OLMAYIN!
- En yakın cisimler Ay'da ya da Mars'da bile hayat olup olmadığını sıradan bir vatandaş olarak hiç ama hiç bilemezsiniz. Size ne gösterilir, ne anlatılır, ne dinletilirse onu bilirsiniz. Kesin karara varmayın!
- Çoğunuzun 10'larca yıldır üstünde yaşadığı Dünya'nın, bırakın içini bilmek, tüm okyanus derinliklerinin bile henüz yüzde 10'una kadarı haritalanabilmiştir. Henüz Kapadokya'daki yeraltı şehirlerinin bile çok az bir kısmına ulaşılabildiği bilinmektedir. Henüz Dünya'nın en derin çukuru Mariana bile bir muammadır. Dünya, içi lavla dolu bir küre olmayabilir. Karar vermeyin!
- Işıktan hızlı seyahat mümkün değil deniyordu, sonra mümkün oldu. Görüyor musunuz? Biliminiz ne kadar ilerlerse ancak o kadarını görebilirsiniz. Herşey kendi bilim süzgecimizden geçerken ve indirgenmiş olur. Bugün ışıktan hızlı parçacıklar olduğu biliniyor. Dahası, evrende seyahat için bu hıza gerek olmadığı da biliniyor. Çünkü solucan delikleri var. Bilmem kaç milyon ışık yılı uzaklıktaki bir galaksi aslında yanı başımızda. Çünkü evren düz, iki boyutlu, ya da üç boyutlu değildir.
- Hiçbir konuda, kesin ve nihai bir karara varıp kendinizi diğer bilgilere kapatmayın. Açık, temiz ve yeni bir sayfa olun. "Gizemleri en iyi açıklayan, aynı zamanda da evrensel mantığa uyan son bilgi en güncel bilgidir ama bu onu yine de en doğru bilgi yapmaz." Bunu söyleyin, ama bir sonraki bilgiyi bekleyin.
- Sevgi öğretilmez hissedilir ancak korku sadece öğretilebilir. Henüz Dünya'ya gelmiş bir bebek korkusuzdur. Önüne yılan, kurt ya da ALIEN filminden bir yaratığı koyabilirsiniz. Bebek onunla oynamaya kalkacaktır. Ona dokunmak isteyecektir. Sonradan korkar olduk. Korktuğumuz herşey bize öğretilmiştir. Öğretilen herşey kısıtlı zamanlı kısıtlı tecrübeli insana aittir. Üstüne üstlük biz insanlar art niyetli karanlık Illuminati'nin düzeninde doğup, yaşayan insanlarız. Illuminati korku ile kontrol sağlamayı çok iyi bilir. Görüp görebileceğiniz, ya da hayal edebileceğiniz her türlü varlığı zihninizde canlandırmaya çalışın. İnsan tabiriyle olabildiğince "iğrenç ya da korkunç" varlığı düşünün. O varlık bir gün karşınıza çıkabilir, elini uzatıp sevgi ve ışık yolundan olduğunu söyleyebilir. Öğretilmiş korkuya mı inanacaksınız? İnsanoğlu kendimi bildim bileli "önemli olan ruh güzelliği" demiştir. İnsanları yüzüne, malına, kıyafetine göre yargılama demiştir. KENDİNLE ÇELİŞME İNSANOĞLU! Yabancı varlıklara sana kendilerini tanıtmaları için şans ver. Onların anlatacaklarını dinle, Onları hisset, kararını sonra ver. Her türde şeyi görmeye ve duymaya hazırlan. Zihnen, bir bebek kadar özgür ve önyargısız ol.
- Sessiz kalıp, öz benliğini dinlemek için hayatından kendine zaman ayırmaya çalış. Bil ki senin olan asıl zaman bu zamandır. Diğer alemlerle, daha güzel bir dünya ile, daha deneyimli varlıklar ile bağlantının açık olduğunu ve hazır bulunduğunu ifade et. Gerek görsel, gerek hissel olarak yeni Dünya'yı ve varlığının ait olduğu asıl özgürlük ve potansiyeli şimdiden hissedebilirsin. Bilinmeyenden korkma, ruhun koruma altındandır. Ancak bedeninin bugün bu Dünya'da güvende olmadığına dair sonsuz kanıt vardır. İnsanlık bunu farketmiş ve şimdi tekrar doğaya dönmeye başlamıştır. Ama ne yazık, doğaya dönerken yanında götürdüğü tohumlar doğal değildir.
- Çok güvendiğin profesyonel basın ve medyanın güvenilir olmadığına dair en net işaret tutarsızlıkları ve iktidarda olanın yanında olma zorunluluklarıdır. Medya kurumları şirketlerdir ve bu şirketlerin sahipleri ya da ortakları piyasada başka işler de icra ederler. Bu kurumların ortakları ya da üyeleri bazen de siyasi bireylerin kendileridir. Bu nedenle piyasanın kararlılığına, politikanın lehlerine işleyişlerine muhtaçtırlar. Politikacılara ve para akışına, reklam alımına muhtaçtırlar. Bu onları bağımlı, sınırlı, tutsak ve menfaatçi yapar. Verilen bilgi kasıtlı ve yönlendirilmiş bilgidir. Sizi belli bir konuda belli bir şekilde düşünmek için yönlendirirler. Ya da hiç düşünmemeniz gereken şeylerin ortaya çıkmaması için gündemi şekillendirirler. Bir yandan da eğlence adını verdikleri şeylerle sizi kavga, rekabet ve trajedi oyunları içinde tutup ruhunuzu kirletir, zihninizi felç ederler.
- Biz gibi insanların kaybedeceğimiz hiçbir şey yok. Biz özgürüz. Biz güçlüyüz. Kimilerine göre bahsettiğimiz şeylerin gerçekleşmeme ihtimali hala var. Şayet haklı olsalar bile bu utancı dahi yaşayacak kadar kararlı, inanç dolu, özgür ve güçlüyüz. Bizim yaptığımız işleri eleştirecek ya da bu yüzden bizden utanacak, bizi yerimizden edecek patronlara ya da üstlere, şirketlere bağlı değiliz. Maneviyat dışında hiçbir çıkarımız yok. Bizler tarafsız, gizli gündemsiz, saklı niyeti olmayan GERÇEK HABERCİLERİZ. Bizler herşey tam başlamadan YENİ DÜNYADAN HABERLER GETİRENİZ. Biz bu yolculuğu umutla yapmayı seçenleriz. Yenik düşmeyiz. Yenilecek olanın üstüne yeniyi kuracak olanlarız.
- Şu ana kadar kökten bağlandığınız çoğu şeyi birkaç ay içinde bırakmaya hazır olun. Haberlerimizi kendi iç sesinizin rehberliğiyle dinleyin. Bu haberlerin kimden yana ve neyi savunduğunu, neyi güçlendirdiğini iyi sezin. Kafayı açın!
Şimdi başlat! |
— Emre Güney —
yazan arkadaşa çok teşekkür ederim ... ben de dediğiniz gibi okuduğum ve takip ettiğim (bu sayfada dahil)hepsine körükörüne dilde sadece fikir almak için bakıyorum...elinize sağlık .
YanıtlaSilEmreskopi lakabım. Yazan arkadaş, Emreskopi ve Emre Güney benim. :) Kendi önemli yazılarımda gerçek adımla da imzalamayı uygun buluyorum. Çünkü insanlar paylaşma etiğini de bilmiyorlar. Ordan oraya isimsiz şekilde kopyalayıp yapıştırıp duruyorlar. Teşekkürler yorumunuz için.
YanıtlaSilpardon bunu da örenmiş oldum :)sayfanızı yaklaşık 3 aydır takip ediyorum ve başka kanal mesajlarını belgesel fln fıln bakınıyorum bos zamnalrımda...şimdi dicem şu; benm bu mesajlardan anladığım bi geçiş ve ardından bi yükseliş süreci olucak... bunun içinde bizimle direk kontak kurup bizi bu geçiş döneminde yardımcı olup yükselişe geçmemizi sağlıcaklar...
YanıtlaSilşimdi bu olayda takriben en kötü sartla eylul ayında olması gerekıyor ! olmadıyıl sonuna kadar da bekleriz sıkıntı yok :) ama eger gercekten hıcbısı olmazsa ben gercekten bı hayal kırıklıgına ugrarım :) sızın bu konuda dusuncelerınızı alabılır mym ?acaba cok mu yanlıs anlıyorum :) sımdıden tesekkur ederım .
Doğru anlamışsınız. Bu şekilde aktarılıyor. Tüm kaynaklar zamanın daraldığı ve programın sıkıştığını söylüyor. Bu istenen birşey değil. O'nlar da uzun uzun rehberlikle ve yumuşakça geçiş yapılmasını istiyor. Ancak binlerce yıllık, sistemin her yerini örmüş kirli bir sistemi öyle 3-5 yılda kaldırmak kolay iş değil. Çünkü damarları insanların doğduğundan beri öğrendiği neredeyse her şeyin de yıkılmasına dayanıyor. Aklınıza gelebilecek herşeyin bir daha aynı olmayacağı bir düzen birden gelemez. Fakat sonuçta bir "son tarih var" Emin olun o tarihten önce önümüzdeki aylardaki gelişmeler bile herşeyi kanıtlar ve sizi tatmin eder nitelikte olacaktır.
YanıtlaSilAyrıca sistemi kaldıracak dış bir güç de yok. Sadece destek oluyorlar ve çeşitli konumlardaki insanların çeşitli işleri halletmesini bekliyorlar. Bu yeniden yapılanma olmadan alenen ve yüksek miktarlarda inemezler.
Silevet uyanış yolunda olanlar var ve bunlar cevremdede uyanıs semptomları yasıyorlar bende dahil kendımı bu konuların ıcınde buldum.hemde hıc azımsanmayacak kadar.İnsanlar uyanıyoru artık umuyorum insanlar artık rahat edecek
Silsevgi ile