Çünkü orijinal Meleksi İnsan DNA şablonu 144 kromozomdan oluşan ve 12 kimyasal nükleotide sahip 12 sarmallı DNA'dır.
Çoğu insanda şu anda ne var?
Sadece 2 aktif sarmal, 46 kromozom ve 4 kimyasal (ATCG). Bu yüzdendir ki çoğu insan beyinlerinin %10'undan azını kullanabiliyor ve ilk iki çakrasından yaşayabiliyor. Bunlar da hayatta kalma, acı çekme, kurban olma/maduriyet ve bilinç yoksunluğu olarak geri dönüyor ve yaklaşık en çok 80 yıllık hayat sürebiliyorlar. İnsanların sağlığı için orijinal organik damgamız olan DNA ÖLÜMSÜZLÜK için yaratılmıştır. Bu, IŞIĞA dönüşüm olan bir biyolojik dönüşümdür. Karbon tabanlı bir anatomiden silis tabanlıya, sonra eteriğe, daha sonra da madde öncesi akışkan ışığa dönüşmedir. İncil'de bile 900 yıl yaşayan insanlardan söz edilir. O zamanlardan beri DNA daha da bozulmuştur. Bu yüzden biyolojik ölüm -ki insanlar için doğal değildir ve hayvanlar içindir- herkesin kader olarak kabul ettiği bir gerçeklik halini almıştır. Şükür ki HİÇ ÖLMEMİŞ yaratıklardan elimizde örnekler var ve onları örnek alıp hücrelerimiz içindeki parçacık dönüşünün açısal yönünü değiştirmeyi öğrenebilsek frekansımızı yükseltecek ve fiziki bedenlerimizi daha yüksek bir boyutta varedebileceğiz. Bunların hepsi de daha yüksek DNA sarmallarını aktive ettiğinizde merkaba aracınızı yaratmanıza olanak tanıyan yüksek duyularla oluyor. Onu başka boyutlara seyahat etmek için de kullanabiliyorsunuz. Bu da aynı anda farklı konumlarda olabilmek ve teleportasyon (ışınlanma/anında mekan değiştirme) yapabilmek anlamına geliyor.
Namaste, Toby Alexander
Çeviri: Emreskopi
Paramahansa Yogananda'nın kitabını beş yıl önce iki kere okudum.Türkçe baskısı var. Güzel bir otobiyografi olmakla beraber içinde DNA aktivasyonu ile ilgili hiçbirşey yok.Bu yogi kendi yükselişi için kriya yoga denen bir yoga tekniği kullanıyor,söylediği bu.Ama bu Kriya Yoganın nasıl yapıldığını anlatmıyor; ben de Kriya Yoga hakkında hiçbir teknik bilgi bulamadım.
YanıtlaSilBana göre,bu konuda bize en iyi teknik bilgiyi veren kanal Ramtha'dır.Çünkü o insanın zaten Tanrısallığını unutmuş (Annunakilerin 450000 yıl önce insan türüne yaptıkları 12 sarmallı sistemi 2 sarmala indirdikleri -bağları kopardıkları- DNA manipulasyonu nedeniyle...)tanrılar ve tanrıçalar olduğumuzu söylüyor... Onun verdiği bilgilere göre bunu yeniden kurmanın en hızlı ve önemli yolu "tanrı olduğunu bilmek"tir.Çünkü özgür irade yasası ve BİR'in yasası gereğince insan neyi bilirse o gerçekleşmek zorundadır ve 450 000 yıldan bu yana insan sınırlı-ölümlü,zavallı ve kurban olduğuna inandırılmıştır ve bunu bilmektedir, dolayısıyla bildiği şeyi deneyimlemek zorunda olduğundan tüm bu dünya sefaleti de sürmektedir.O halde yapması gereken tek şey tanrı olduğunu "bilmek"ten ibarettir... Bilme süreci sürekli tekrarlandığında bu "biliş" onun yeniden tanrı olmasına,12 sarmalı otomatik olarak inşa etmesine, bedeninin efendisi olmasına,hayatının efendisi olmasına vb götürecektir.
Uzatmayayım,Ramtha bunun neden ve nasıl böyle olduğunu şahane bir biçimde açıklıyor.Çekim Yasasını fiziksel ve biyolojik olarak mükemmel biçimde açıklıyor,anlatıyor.Bana göre -ki o da öyle diyor- Ramtha'nın anlattıkları insan için bu gezegende kendisine gerekli olan en yüksek bilgilerdir.Herkese Ramtha'nın özellikle Beyaz Kitap'ını hararetle tavsiye ediyorum.Kitabın "Bilmenin Bilimi" bölümü tüm soruların yanıtlarına götüren müthiş bir bilgi kaynağı.Bu bilgileri idrak edince sprituel kaynakların neden "anda yaşamak" konusunda ısrarcı olduklarını da idrak ediyorsunuz.Tabii kurbanlıktan tanrılığa geçiş de bir günde olmuyor,düşünün 450 000 senedir kurban olduğumuza inandığımız bir dünyadayız ve çekim yasası gereğince bu sürekli daha yoğun olarak bize yaşatılıyor,daha doğrusu biz kendimize yaşatıyoruz.O yüzden Ramtha'nın dediği gibi bir günde değil,ama mutlaka gerçekleşecektir.Ramtha'nın dünyada bir tanrı olarak yaşaması 7 senelik bir süreç sonunda gerçekleşmiş ve bir tanrı olarak dünyada yaşadıktan sonra yükselerek buradan gitmiş.Ben "Ölümsüz Üstadların Yaşamı ve Öğretisi" serisinde, henüz yükseliş aşamasına gelemedikleri halde bir yarı tanrılar olarak 700-1000 senedir dünyada yaşayan ustalar olduğunu da keyifle okudum.
Yorumumun devamı...
YanıtlaSilRamtha'yı defalarca okuyun derim,ben "bilmenin değerini"ondan öğrendim.Hiçbirşey için çile çekmek zorunda değiliz,sadece tanrı-tanrıça olduğumuzu bilmeyi sürdürmemiz gerekiyor ve bilmek yavaş yavaş önce zihnimizi,sonra bedenimizi ve sonra hayatımızı değiştirmeye başlıyor.
Detaylı bilgilerden bir başka kaynak da Pleiades Bilgileri,kitabı da var,ayrıca www.kosulsuz-sevgi.com'da sevgili Saffet Bey'in ödenmez hizmetiyle oradan da tamamını okuyabilirsiniz.Orada da günde en az 3 defa 33 kez dönmek gibi hipofizi açan ve insanın ömrünü çok çok uzatan birkaç uygulama veriliyor.Tibet'in Gençlik Pınarı'ndaki 5 temel yoga hareketini de hararetle öneririm.
Ayrıca Esther ve Jerry Hicks'in Abraham öğretilerini verdikleri Türkçe'deki "Çekim Yasası" kitabı konusundaki en muhteşem kitaptır,okumamak büyük bir kayıptır.Ben o kitabı okuyunca Ramtha'nın çekim yasası konusunda anlattıklarını şak diye yerine oturttum.Ramtha ve Abraham, benim on yıllar boyunca çaresizlik içinde kıvrandığım ve hiçbirşeyi anlamlandıramayıp değiştiremediğim düşünce sistemimi,kurbanlığımı,zavallılığımı,çaresizliğimi değiştirme yolunu inanılmaz biçimde açtılar.Bu yılın Nisan ayı ortasında Abraham'ın verdiği biçimde olumlamalarımı bir ay hiç aksatmadan günde iki kere yaptım.Yaklaşık 30 senedir ruhuma işlemiş olan ve farkında olmadığım negatif inançlar ve programlar değişti, yerlerini yeni ve olumlu programlar aldı.Akan temiz suyun pis suyu havuzdan çıkarıp atarak havuzu temiz suyla doldurması gibi birşey bu,öyle bilinçaltı temizliğine filan inanmayın,palavra onlar,temizlik diye birşey yok...Okuduğunuz zaman siz de anlayacaksınız,her an ne düşündüğünüz ve düşünme sürecinizde nelerin baskın olduğu,duygularınızın neler olduğu önemli; duygularla bilinçaltı programlanıyor,duygular inanlar haline geliyor,inançların en yoğun duygu kodlamaları da DNA'ları oluşturuyor...Bunları bilmek benim tüm zihnimi ve düşünce sistemimi değiştirdi... Ramtha'yı ve Abraham'ı okuyun,"bilmek" gibisi yok, yüksek duygularla "biliyorken" hipofizimin açıldığını ve epifizime şahane salgılar-enerjiler gönderdiğini muhteşem bir biçimde hissediyorum,biliş halindeyken ensemden aşağıya buz gibi muhteşem bir enerji iniyor... Size de olacak merak etmeyin,çünkü sizde de aynı kapı var: Hipofiz-Talamus ve Epifizden oluşan Tanrı kapısı... İsa'nın "Yol,kapı ve gerçek BEN'im" dediği kapı işte o... Ra'nın gözü denilen o göz işareti beynin tam ortadan kesildiğinde görülen şekilden ibaret... Ben Ra'Nın gözü ile beynin kesitini görünce resmen çarpıldım.İşte oradaydı,Allah'ın "Ben size şah damarınızdan daha yakınım" dediği şey buydu... GÖrünce siz de idrak edeceksiniz,Ramtha'yı okuyun,Abraham'ı okuyun ve sonra tüm varlığınızın kanatlarının kıpır kıpır olduğunu hissedin,zaten öyle olacak...
lordofsunshine, yine çok faydalı ve çok önemli bilgilerle blogumuzun gücüne güç kattın. Çok teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum. Bunları ben de okumadım. Kısa kesitler halinde Ramtha'dan bazı bilgilerle birkaç defa karşılaştım ve çok etkilendim. Okuma listeme alıyorum. Sevgilerimle :)
YanıtlaSilLord of sunshine beni 67 yaşımda aydınlattınız teşekkğrlef
YanıtlaSil