 |
Gücün birilerinde olması gerekiyordu ve oyun kurucular ya da kalabalığı tasarlayanlar olarak, Onların da bundan istifade etmeye hem hakları vardı, hem de güçleri yetiyordu. Üstelik bu büyük ve aptal kalabalık yığını için Onlar doğal olarak rakipsiz, ulu ve kudretliydiler. Böylece aptal kalabalık, görüp görebilecekleri bu en büyük güçleri Tanrı olarak kabul etti. Onlar hakimiyet ve çıkarlarını korumak için ekonomik ve sosyal kurallar koydular ve tüm bunları aptal yığınlarının korkudan tirtir titrediği Tanrı ve din kavramlarıyla da pekiştirdiler. Herşey öyle ustalıkla oturtulmuş ve geçmişten koparılmıştı ki, artık oyun kurucular işin içinde olmasa bile aptal yığınları kendilerine karşı olan sistemin devamını birbirleriyle savaşarak ve öldürerek kendileri sağlar oldular. Tüm varoluş bilgisi kesilmişti. Çünkü geçmişleri ve varlıklarıyla ilgili tüm bağları koparılmıştı ve ilk elden bilgiye sahip değildiler. İnsanoğlu Dünya'ya hapsolmuş, ölümlü, aciz ve tek başına hissediyordu.
Zaman içinde kolektif bilinç ve DNA'daki değişimlerle bazıları geçmişlerini ve kim olduklarını sorgular ve açıklayıcı cevaplar alır oldular. İnandırıldıkları Tanrı “O” değildi. Kandırılmışlar mıydı? Hem evet, hem hayır. Bundan kaçış var mıydı? Hem evet, hem hayır. Kurtuluş var mıydı? Kesinlikle! Şimdi ve daima.
0 yorum: