Blogumdaki kaynak belirtilmemiş tüm yazılar Emre Güney'e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Kurtuluş ve yaratıcılık serüveni üzerine

By | 1 comment
insanin kurtuulucuİnsanoğlunun bu güne kadar üzerinde durduğu ve inandığı tüm kurtuluş senaryoları, tüm gelecek teorileri hep bir şekilde doğrudan ya da direkt, ama onun özel ve çok önemli olduğuna dayanıyor. Gerçekten öyle olduğumuz için genlerimizde taşıdığımız bir iz mi var da böyle inanıyoruz yoksa bu bize EGOMUZUN bir oyunu mu? 

Son yıllarda bilim de, içinde bulunduğumuz yaşamın David Icke'ın söylediği gibi bir ilüzyon ya da hologram olduğuna işaret eden bulgular elde etmeye başladı. Nassim Haramein evrenin kütlesinin bir tek atomun kütlesiyle aynı kütleye sahip olduğunu matematiksel olarak da ispatladı. Yanlış okumadınız! Türkçesi: Tüm bu uzay ve boşluk tek bir atomun içine sığabiliyor! Yani "her şey birdir" ve islâmdaki vahdet-i vücut artık bilimsel ve formule edilebilir bir gerçek.

Ya yaratımın duygulu ve bilinçli de olsa sıradan bir ürünüysek ve türümüzün devamı hiçbir gücün hiç de umrunda değilse? Ya içine ruh katılmış gelişmiş bir biyo-bilgisayar isek ve hatta bir simulasyonda isek? Son yıllarda yapay zeka çalışmaları çığrından çıkmaya başladı. Sentetik insansı etten robotlar giderek gelişiyor. Biz de yaratmaya oynuyoruz. Bir gün tek eksik içine RUH katmak kalacak. Ya onu da bulursak?

Bir gün biz, yani yaratıcısını arayan bu yaratıcının yarattığı da izini kaybettiği yaradanını aramak zorunda kalır mı?


Tavsiye filmler
  1. Prometheus
  2. Her
  3. Ex Machina

Görsel: DIMENSÃO7@tumblr.com
Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

1 yorum:

  1. Sanırım hepimiz tüm varoluş sadece ve sadece Tanrı'nın gördüğü rüyalarız ...

    YanıtlaSil