Evet, yanlış duymadınız...
Son 2 yılımız Corona virüs ve varyantları ile, testler ve aşılarla gündemi meşgul etti malum... Kaldı ki daha bunu atlatmadan, ağzından asla hayırlı bir şey çıkmamış Fill Hates Amca'mız insanlığı daha ciddi şekilde tehdit edecek yeni salgınlar ve virüslere karşı uyarıyor...
Hazır mısın?
Genelde ilk işaret gece boğazındaki kuruma, kaşıntı ya da batmaları farketmenle olur. Ağrı, kesik ya da yaralanmalarla mücadelede de anlatacağım aynı yöntemler geçerlidir. Ben hep grip tehditlerinde kullandığım için gribal bulaşıcı hastalıklardan tarif edeceğim...
Boğazınızda bir şeyler olduğunu farkediyorsunuz...
- Fiziksel önlemlerle başlayın. Dişleriniz sağlamsa, ağzınızda yara, dişlerinizde açık çürük vs yoksa bir miktar elma sirkesi içerek ve gargara yaparak boğazınızda çoğalmaya başlayan organizmaları azaltıp mideye süpürmüş olursunuz. Gribal hastalıklar mide yoluyla ilerleyemez. Mideye indirerek onları en güçlü kaleye, mide asidine gönderirsiniz.
- En eğlenceli kısma geldik. En güçlü imajinasyon gücünüze ihtiyaç var. Söyleyeceklerimi ne kadar güçlü, parlak, canlı, tutarlı ve kararlı görselleyebilir ve sürekliliğini sağlarsanız yöntem o kadar başarı sağlar. Aynı zamanda kendi sanatsal yaratıcılığınızı katmalı ve ona kendinizden özgün bir şeyler vermelisiniz. Artık bir ölümlü ve aciz bir beden gibi değil, çok boyutlu, uzayın ve zamanın ötesinde ışık varlıklar olarak çalışıyoruz.
- Boğazınızı (ya da sizin senaryoda sorun neredeyse orayı) bir enerji ızgarası ile kafes içine alıyorsunuz. Dilerseniz metalik, saydam ya da opak, ya da yarı saydam bir balon, zar içine de alabilirsiniz. Orayı dilediğiniz şekilde işaretliyor ve sarıyoruz, vücudun diğer yerlerinden yalıtıyoruz.
- Şu bilinçle ya da buna benzer bir zihniyetle virüsü, mikrobu, ya da sorunu karşılıyoruz:
"Hoşgeldin. Benim vücudumdasın. Senin farkındayım. Orada olduğunu ve ne yapmakta olduğunu görüyorum. Sana kızgın değilim ama burada kalmana izin verilmeyecek." - Tüm dikkatinizi oraya toplayın. Her şeyi gören göz gibi onun tepesine çökün. Ama bu dikkatte ASLA endişe, korku, nefret olmamalı. Kesinlikle bunu istemiyoruz. Sadece onun farkında olun ve izleyin. Aciz bir beden değilsiniz. İnsan bedenindeki ölümsüz, çok boyutlu bir varlıksınız. Patron sizsiniz ve varoluş sizin emrinizdedir.
- Sardığınız sorunlu bölge etrafında çeşitli eksenlerde döndürdüğünüz halkalardan, hayal edebileceğiniz en beyaz, en parlak, beyaz ışığın sorunlu bölgeye püskürüp orayı yıkadığını, arındırdığını, mikrobu etkisiz hale getirdiğini canlandırın. Bunu çeşitli uzaklıklardan, mümkün olan en yüksek detay ile ve çok yakınlarından, çeşitli hızlarda en iyi şekilde canlandırın. Zihninizdeki, kendi 3 boyutlu animasyon yeteneğinizi geliştirip en iyi şekilde kullanın. Başardıkça, detaylandıkça ve renklendikçe ne kadar eğlenceli olduğunu göreceksiniz. Örneğin, birkaç hulahop çemberinin sorunlu bölge etrafında serbestçe döndüğünü hayal edin. Bir çember sağdan sola dönerken bir diğer yukardan aşağı, bir diğeri diagonal dönebilir ve hatta birisi de masanın üzerinde dönme hareketini yitiren bozuk paranın hareketi gibi spiral bir hareket ekseni izleyebilir. Tüm bu çemberler olaylı bölgeye bakan yüzeylerinden, yani merkezlerine doğru mikron inceliğinde bir yırtık boyunca göz kamaştırıcı bir ışık püskürtüyor.
- Akabinde yarattığımız ilk koza ile onu önce bedenin diğer bölgelerinden yalıtmıştık ve yeni etkilerin girişine kapıyı kapatmıştık. Aynı anda birkaç katmanlı bu canlandırmayı değiştirin. Dikkatinizi bir izole edici küreye/enerjetik ızgaraya ya da kozaya, bir de ışık püskürten halkalara verin. Küreye çarpanlar geri dönüyor, küreden çıkmaya çalışanlar kaçamıyor. Ancak ışıkla yıkanıp nötralize olmaya ya da zararsız olarak dönüşmeye mecburlar. Kudretinizi konuşturun. Siz kaynaksınız, ışıksınız. Burası sizin bedeniniz ve siz ne derseniz o olur. Yeni Dünya'nın yeni araçlarını hayranlıkla kullanın.
- Üçüncü katman ses! Işıkla taradığımız bölgeye white noise, pink noise, brown noise gibi sesler gönderiyoruz. Bunları müzik ve seslerle uğraşanlar bilir. Bilmeyenler için anlatalım: Bir çağlayanın sesi, yayın gelmeyen televizyonlardan gelen "hıssssss" sesi, deniz dalgalarının hışırtısı gibi bir tiz gürültüyü sorunlu bölgeye, virüslü boğaza imajinasyon olarak veriyoruz. Orada bulunan, bize birazcık geçici huzursuzluktan fazlasını veremeyecek organizmayı her koldan fevkalade rahatsız ve huzursuz ediyoruz. Ses, ışık, telkin. Onunla iletişim kurun. "Burası benim bedenim! Göreceğini gördün, artık gidebilirsin."
- Tepesine çökün ve an be an, zerre kadar endişe korku taşımadan onun farkında olun. Ve bu 3-4 katmanlı çalışmayla onu perişan edin.
Bünyeye bağlı olarak bir gribin nezle ya da öksürüğe çevirmesi bile 3-4 gün alabiliyor. Bazen eklem ağrıları ve halsizlikler bu ilk günlere eşlik ediyor ve bir gribin çözülme öncesi en zor zamanları burada geçiyor. Ardından tıkanık bir süreç gelebiliyor. Eğer şanslıysanız ferah bir sinüs, geniş nefes yolları ve yan ürünleri 👃😪 kolay atma becerisine sahipseniz bile toplam süreç 1 hafta ila 10 gün zaman alabiliyor. Eğer altyapısı sağlam, güçlü bir bünyeye sahipseniz bu yöntemler ile gribin vücudu tam olarak etkilemesine fırsat bile vermeden 1 gece ya da 2 gün gibi bir sürede ağrısız, öksürüksüz, halsizlik ve nezlesiz olarak viral bir hastalıktan kurtulabilirsiniz.
Başlangıç için sözlü tarfilerimin yanısıra yukarıdaki animasyonlu görselleri de ilham olarak kullanabilirsiniz. Onları nasıl kullanacağınız sizin yaratıcılığınıza kalmış.
Önleyici tedaviler, bağışıklık sistemini güçlü tutma ve sürekli destek kuvvet için de her gün hatırlayıp canlandıracağınız, tüm bedeninizi çevrenizde dönen bir yıldız tetrahedron içerisinde hayal etmeyi adet haline getirebilirsiniz.
Öncelikle anlamalı ve öyle de hissetmelisiniz. Bilmelisiniz. Etten, aciz birer beden değiliz. Bizler "ışık bedeniz!"
Virüslerle ilişkileriniz şimdi nasıl? Tecrübelerinizi yazarsanız sevinirim.
Sağlık ve neşe dolu günler!
Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ
Yüreğine sağlık Emre... Düşünmek, yarım yamalak paylaşmakla olur/olmaz arasında kalan insanlar vardı hep ve hala milyonlar var. Sen tren yolunda bir makas gibisin, verimsiz yollarda olan birçok insanı daha verimli yollara aktarıyorsun. Daha fazlasını da yapman gerekiyor sanırım çünkü sende çok daha fazlasının olduğunu hissediyorum. Herşeyin zamanı gelir, bunun da yakın olduğunu hissediyor ve sana güç diliyorum. Sevgiler...
YanıtlaSilBugüne kadar aldığım en değerli ve önemli yorumlardan birisi. Çok teşekkür ederim paylaştığınız için. _/\_
Sil